BASIN BÜLTENLERİ

Kilo vermek artık çok kolay

Herhangi bir maddeye olan bağımlılık gibi karbonhidrat bağımlılığı da kontrol etmeye ya da vazgeçmeye çalıştıkça güçlenen arzuyla kendini belli eder. Birçok kez bırakmayı deneyip de başarılı olamadıysanız...
Pinterest LinkedIn

Tok olmanıza rağmen canınız çekiyorsa… Zevke doyamayıp aslında istediğinizden daha çok yiyorsanız… Doyduktan sonra da yemeye devam ediyorsanız… Sonrasında suçlu hissetseniz de yine yapıyorsanız… Neden kaçamak yapabileceğinize dair kafanızda bahaneler üretiyorsanız… Fiziksel problemlere rağmen bırakamıyorsanız… Gerçekten ama gerçekten karbonhidrat bağımlılığınız vardır. Fark ettiniz mi, yukardaki tüm maddeler alkol, sigara veya uyuşturucu ile değiştirilebilir.

Basit karbonhidrat içeren gıdalar kan şekerini olması gerekenden çok daha hızlı yükselterek, doyum ve mutluluk sağlamasına rağmen yükseldiği kadar hızla düşen kan şekeri acıkma hissine neden olur. Fazla karbonhidrat tüketerek kan şekerini yükseltmek de vücudun insülin salgılanmasına. Bu durum ihtiyaçtan fazla alınan şekerin yağa çevrilerek yağ depolarına gönderilmesi demektir. Üstelik vücudumuzun yağ depolama kapasitesi sınırsızdır çünkü her yağ hücresi 1000 kattan fazla büyüyebilir. Aşırı karbonhidrat tüketimi uzun süre devam ettiğinde insülin hormonu ihtiyaca cevap veremez gelir ve “insülin direnci” ortaya çıkar. Bir süre sonra pankreas işlevsiz hale geldiğinde de şeker hastalığıyla karşı karşıya kalırız. Tüm bunlara rağmen içimizdeki yaramaz çocuğu susturamayız. Kimi zaman aşırı beslenme fizyolojik değil, psikolojik bir ihtiyaç halini alır. Serotonin seviyelerini yükseltmek için de vücudumuz hızla karbonhidrat tüketmeye başlar. Yiyeceğe bağımlı olmak fikri, ona karşı koymayı daha da zorlaştırır. Aşırı yeme arzusunun fiziksel ve psikolojik bileşimleri neredeyse iç içe geçmiş durumdadır.

Karbonhidrat bağımlılığını yenmenin yolu, insülin hormonu salgılanmasına yol açan şekerli, nişastalı, tahıllı besinleri az tüketmektir. İnsülin direncini kırmanın en etkili yolu da, daha fazla hareket etmektir.

Arınmak mümkün mü?
Karbonhidrat tüketme alışkanlığından kurtulmak için, kişinin yeme isteğini ortadan kaldırma yaklaşımıyla, biorezonans yöntemini Mora Terapi başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Dr. Sema Karadağ Mora Terapi ile fazla kilolardan kurtulmak konusundaki görüşlerini ve süreci şöyle açıklıyor: “Kişiye Mora Terapi ile karbonhidrat bağımlılığının nasıl giderildiğini anlatmak gerekiyor.

Terapi alanlar %91 oranında memnuniyetlerini ve karbonhidrat düşkünlüklerinin azaldığını belirtiyorlar. İlk seans sonrasında bağırsaklar boşalıyor, ödem çözülüyor, bu durumun etkisiyle daha fazla kilo kaybı görülebiliyor. Mora Terapi ile kilo verirken dikkat edilmesi gereken hususlar, su içmek, haftada 3 gün hareket, ara öğünleri atlamamak, gece geç saatlerde yemek yememek ve en önemlisi düzenli kontrole gelmek.” Mora Terapi karbonhidrat grubu gıdalar üzerinden kullanıldığında kişinin beyaz un, şeker, nişasta, çikolata gibi kilo aldırıcı gıdaları tüketme miktarının kolaylıkla azaltılması ve bu gıdalara olan düşkünlüğünün giderilmesi sağlanır. Mora Terapi’nin kilo verme konusundaki başarısı sadece karbonhidrat vb. kilo yapıcı ve sağlıksız gıdalara karşı düşkünlüğü gidermesinden dolayı değildir. Bu tedavinin yarattığı “enerjetik nötrlenme” durumu, vücudun kendisini birçok alanda toparlamasını ve daha sağlıklı olmasını sağlar. Mora Terapi’nin metabolizma üzerindeki dengeleyici etkisi ile kişi çok daha kolay şekilde kilo verir. Mora Terapi frekans silme tedavilerine ek olarak yapılan Mora Renk, Mora Bach Çiçekleri ve S. Tuning destek tedavileri de kişinin duygu durumunun güçlendirilmesine ve kendisini duygusal olarak çok daha iyi hissetmesini sağlar.

YORUMLAR

Bu blog yazısına hiç yorum yapılmamıştır. İlk yorum yapan siz olmak ister misiniz?

YORUM YAZIN